Söyleşi sonrasında ise aşağıdaki sonuçlara varılmıştır.

Dezavantajlı ve risk altındaki öğrencilere destek, öğretmenler için zorlu bir süreçtir. Dezavantajlı öğrencilerin eğitiminin zorluklarının yanı sıra, böyle öğrencilerimizle ders işlemekten öğretmenlerimizin memnun kalacaklarını ve öğrencilerin hayatlarında farklılık yarattıkları için de mutlu olacaklarını ifade etmişlerdir. Dezavantajlı öğrencilerle çalışmaktan duyulan memnuniyet ve psikolojik kazanımlar teması, dezavantajlı öğrencilere karşı tutumların değişmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu konuda öğretmenlerin desteklenmesi gerekmektedir. Öğretmenlerin dezavantajlı ve risk altındaki öğrencilerin hayatlarında farklılık yaratmaları, onları manevi olarak tatmin edecektir.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri olarak her çocuğumuza değerli olduğunu hissettirmeliyiz. Çocuklarımızın aç olduğu konuları manevi duygularla ile doldurabilirsek o zaman en büyük kazanç elde edilecektir.

Bizler elimizi taşın altına koyabilirsek her öğrencimizi kazanabiliriz. Öğretmen ?veli ? öğrenci birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Böyle olmak çocuklarımızın seçimi değil onlara sunulan hayatın zorluğudur. Bu zorlukların üstesinden gelebileceğini öğrencimize en güzel bir dil ile söylenmeli ve ona güven duygusu aşılanmalıdır.

 Tüm bu zorluklara rağmen, öğretmenlerimizin bu tarz öğrencilerle ders işlemekten "mutlu" ve "memnun" olduklarını ve olacaklarını belirtmeleri önemli bir göstergedir.

''Her çocuk özeldir.''